Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Alma-verme Dengesi

Hayatın alma-verme dengesi üzerine kurulu, incecik bir iplikle inişli çıkışlı yürümek olduğunu anlamam baya zamanımı aldı.😎 Çocukluğumuzda hep verici olmanın önemi öğretildi anne ve babalarımızdan. Bencil olma, elindekini herkesle paylaş, ihtiyacı olan herkese yardım et vb. Genelde hep ‘’verme teorisi’’ bilinçlerimize yerleştirildi. Almak sanki ayıpmış algısı yaratıldı ve suçluluk duygusu oluşturuldu. Bir nevi güçsüz olma durumu gibi. Egosal bakıldı olaylara. Bir nesil böyle büyüdü maalesef.. Oysa almak ve vermek evrensel bir yasaymış, terazisi hafif şaşsa hayat akışı tepe taklak oluyormuş. Hayatın getirdiği güzellikleri minnetle karşılamak, bizden aldıklarını ise kabullenmek bir sanatmış.. Göre göre, tecrübe ede ede bu süreci öğrendik.💥 Karma felsefesi ve ilahi adaletin bir parametresi gibi…💣 Yaşamınızın bolluk bereket içinde, huzurlu bir akışta devam etmesini istiyorsanız dengede olmanız şart. Unutmayın ki fazla fedakârlık vefasızlık getirir. Ayrıca kişinin kendi kul hakkı

Bazen Ara Vermek İyidir!

Merhaba Blog sayfam,💙 Gittim sandınız değil mi? İşte buradayım. Kısa bir mola sonrası selam olsun okur severlere… Bazen insanoğlu anlatacağı cümleler biter diye düşünür ama öyle değildir. Sadece hayatın akışına yetişilemez.💯 Bloğumda daha önce yazdığım ve sizleri de uyardığım tuzağa kendim düştüm.😆  Yaşanan ülke geneli sorunlar (ekonomik, politik, siyasi vb.) ve kendi hayat akışım beni kara kara düşünmeye, kafa patlatmaya ve sonrasında motivasyonumu düşürmeye başladı. Finalinde de Ruminasyon tuzağına düştüm. Duygusal incinmeler yaşadım. Hiçbir şey yapmak gelmedi içimden.. Kelimeler bile anlamsızlaştı ta ki farkındalığımı devreye sokana kadar… Sonrasında biraz tatil yapmak ve işten güçten uzaklaşmak iyi geldi. Hayat devam ettikçe kelimeler anlam bulmaya hızla ve tutkuyla devam eder. Nede olsa; yazmak, düşünmenin en gelişmiş hali değil mi.. Kısa bir mola vermek akışı yavaşlatabilir ama zihni güçlendirir. Bedeni de zinde tutar.💪 Ara vermek (işte, ilişkide, sosyal yaşamda) baze

Astral Seyahat

  Düşünsenize zaman yolculuğuna katılmaya hak kazanmış şanslı kişi olmuşum… Makrokozmik dünyada parapsikoloji felsefesi ile 4001 yılına astral düzeyde seyahat ediyorum ve farklı bir bedende kendi bilinçaltımla yeni bir dünyaya gözlerimi açıyorum.😲 Sonuçta bu bir düş değil mi? istediğim gibi şekillendirebilirim… 4001 yılında nefes alıyorum. Etrafıma bir bakıyorum; yemyeşil her yer, az katlı binalar ve bolca park alanları, muntazam peyzaj bu yüzden trafik de yok. Arabalar ister denizde, ister havada, ister karada hareket ediyor üstelik güneş enerjisiyle. Gördüklerim karşısında aklım karıştı ve biraz tedirgin oldum. İnsanlar birbirlerinin düşüncelerine, kararlarına sonsuz saygılı. Politik, siyasi ve dini çekişmeler yok. Toplumlar partiler tarafından yönetilmeye ihtiyaç duymuyor. Özgürlük alanlarını kişiler kendi belirliyor. Ülkeler birbirleriyle savaşmak yerine barışçıl bir ortamda yeşil dünya projeleri üretiyorlar. Çevre kirliliğinin, cehaletin, nüfus patlamasının, olağanüstü benc

Ruminasyon

  Son yıllarda insan eliyle üretilen belli belirsiz hastalıklarla uğraşıyoruz, maalesef yüzyılın afeti olarak adlandırılan büyük çaplı depremler de ülkemiz de peşi sıra yaşandı aynı zamanda ekonomik anlamda dar boğazlar piyasadan etkisini bitirecek gibi durmuyor. Yaşamak oldukça zorlaştı!! Nefes almakta zorlanıyoruz. Mental sağlığımızı ayakta tutmak için çabalıyoruz.💥 Hayatımızı devam ettiriyoruz bir şekilde ama bunu kaliteli kılmak önemli olan … Nasıl daha mutlu ve huzurlu olunur, onu keşfetmek aslı olan.. Bu yüzden de bu olumsuzluklardan kaçınmak ve her şeye rağmen psikolojik olarak kendimizi iyi hissetmek istiyorsak, ruminasyonun etkisine düşmememiz lazım. Ruminasyon, bir şey üzerine kara kara düşünmek, kafa patlatmaktır .💣 Uzun uzadıya düşünmek, kafada kurmak sadece kaygı yaratır. Sorunları daha kötü hale getirir. Motivasyonu düşürür. Ruminasyon tuzağından kurtulmak için dikkati başka şeylere yönlendirmek gerekiyor. Sıkıntılı bu günlerde mutlu ve güzel şeyler düşünmek b

Aynaya Bakmayanlar

    Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığından şikâyetçiymiş ve karısının, işitme cihazına ihtiyacı olduğunu düşünüyormuş. Bu durumu konuşmak için aile hekimine danışmış; doktor, karısının ne kadar duyduğunu anlaması için basit bir yöntem önermiş.  'Yapacağın şey şu, karından 40 adım sonra dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla'   O akşam karısı, mutfağında akşam yemeğini hazırlarken adam sürecini uygulamaya koydu. 40 adım attığın karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruları tekrar 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?'  Gene cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş. 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Hala cevap yok. Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu t