Virgina Woolf, bu
kitabını 1929 yılında yazmıştır. Viktorya çağında kızların okula gönderilmediği
bir dönemde yaşamış olan feminist yazarımız, kalemiyle bir başyapıta imza
atmıştır. Yazdığı konu ile güncelliğini de hala korumaktadır. Aradan 92 yıl
(bir asır) geçmesine rağmen hala kadın erkek eşitsizliğinin değişmemesi hatta
daha da geriye gitmesi ne acı. Dünya değişti diyoruz, yakında hepimiz uzaya seyahat
edebilir hala geleceğiz, dijitalleşme de evrim geçiriyoruz ama ilerlemeyen tek
konumuz ‘’kadının toplumdaki yeri’.
Kitapta çok fazla metafor
var. Hayal gücünüzün derinliğine bağlı anlam farklılıkları olabilir.
Yazarımız kadınların ekonomik özgürlüğünün önemine vurgu
yapıyor. Kadının toplum tarafından geri plana itildiğini örneklerle anlatıyor.
Yanlış anlaşılmasın amacı kesinlikle erkekleri ötekileştirmek ya da bastırmak
değil, eşitliği sağlamak için
farkındalık yaratmak. Ee birazda sitemde bulunmak hakkı…
Shakespeare'in bir kız
kardeşi olsaydı ve en az Shakespeare kadar yetenekli olsaydı harcanıp gideceği
ve hiçbir zaman Shakespeare gibi anlaşılamayacağı vurgusu sarsıcı ve gerçekten
üzücü ve o dönem için yerinde bir tespit.
George Eliot'un da kadın olduğunu, dönemin koşullarından dolayı erkek takma
adıyla kitap yazdığını öğrenmekte, kadınların edebiyat ve sanat dallarında
neden erkeklere oranla daha az olduğunu anlamamızı sağlıyor.
Günümüzde de kadın; çocuk
doğurmak, kocasına bakmak, evi çekip çevirmek gibi ana görevi olduğu algısı ile
yetiştiriliyor. Hala bilgi ve yeteneklerinin hafife alındığı, toplumda geri
plana itilen, sürekli erkekler tarafından örselenen, dayağı hak ettiğine
inandırılan ataerkil bir toplum bakış açısındadır. Bu sadece bizim toplumumuzun
sorunu değil birçok dünya ülkelerinin değişmeyen problemidir. Özellikle Akdeniz
ülkeleri..
Ayrıca yazarımız, bir
kadının kendine saygılı olması
gerektiğini vurguluyor. Bir de dünya değişti diyoruz ya; kadının da evrim
değiştiren bir tayfası var maalesef, dişiliğini erkekler üzerinde kullanan,
pazarlama stratejisi yapan, akıllı değil ama kurnaz kadınlardan bahsetmiyorum. Bu
grup konumuz dışı.. İstisnalar kaideyi bozmaz.
Kadın eşitsizliği
sorununa geniş bir perspektif getirerek çözüm üretmek için; önce cinsiyet
ayrımı algısına bakış açısını değiştirebileceğimiz eğitim sistemini, yeniden düzenlemeliyiz. Çocuklarımıza küçük
yaşlarda değişikliklere açık olmayı, ötekileştirmenin yanlış olduğunu, mutlak
eşitlik kavramının önemini, kültür farklılıklarını anlamayı ve herkesin
seçimlerine saygı duymayı öğretmeliyiz. Biz anne, babalara da çok iş düşüyor. Değişimi
önce kendimizde daha sonra etrafımızda uygulamalıyız.
"Para kazanın, kendinize ait ayrı bir
oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden
yazın!.." Virginia Woolf
Harika bir yazı olmuş.
YanıtlaSilteşekkür ederim..
SilKalemine saglik
YanıtlaSilteşekkür ederim...
Sil